SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1804 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا ابْنُ مُعَاذٍ أَخْبَرَنَا أَبِي حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُسْلِمٍ الْقُرِّيِّ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ أَهَلَّ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِعُمْرَةٍ وَأَهَلَّ أَصْحَابُهُ بِحَجٍّ

 

İbn Abbas'dan şöyle dediği nakledilmiştir:

 

Nebi (s.a.v.) umre için, ashabı da hac için ihrama girdi(ler).

 

 

İzah:

Müslim, hac; Nesâî, menâsik

 

Her ne kadar burada Hz. Nebiin Veda Haccında sadece umre için ihrama girdiği ifâde ediliyorsa da, daha önce işaret edildiği gibi Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Veda Haccında hacc-ı kırana niyet etmiştir. Gerçi Nebi (s.a.v.)'in bir rivayette yalnız hacca, başka bir rivayette temettu'a, diğer bir rivayette de kırana niyet ettiği bil-dirilmişse de Tahâvî bu rivayetlerin arasını bulmuş ve;

 

"Resûlullah (s.a.v.) önce umreye niyet etmiş, temettü' niyetiyle umreye devam buyurmuş, sonra tavaftan önce hacca niyet ederek kıran yapmış­tır," demiştir.

 

Netice.olarak her râvi gördüğünü veya işittiğini rivayet ettiği için za­hirde birbirinden farklı üç ayrı rivayet ortaya çıkmıştır.[bk. Tahâvî, Şerhu Meâni'l-Asâr, II, 155.] Esasen râvîlerin birinin Resûl-i Ekrem'in sadece umreye niyet ettiğini rivayet etmiş ol­ması sonradan hacca da niyet etmiş olması ihtimalini ortadan kaldırmaz.

 

"Ashabı da hac için ihrama girdiler" cümlesine gelince; 1779 numa­ralı hadis-i şerifte de açıklandığı üzere Veda Haccında ashâb-ı kiramın bir kısmı sâdece hacca, bir kısmı sadece umreye bir kısmı da hac ile birlik­te umreye niyet etmişti. Resûl-i Ekrem hac aylarında da umre yapmanın caiz olduğunu göstermek için ashabına hac için girdikleri ihramı umreye çevirmelerini ve umreden sonra ihramdan çıkmalarını ve terviye günü de­nilen Zilhiccenin 8. günü yeniden hac için ihrama girmelerini emretti. İşte veda haccında Resûl-i Ekrem'in ve ashabının yaptıkları hac bu şekilde cereyan etmiştir.